Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yarıda bırakmak | interrupt f. | ||
The meeting was interrupted. Toplantı yarıda bırakıldı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | yarıda bırakmak | drop out of (something) f. | ||
He dropped out of high school. Liseyi yarıda bıraktı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | yarıda bırakmak | discontinue f. | ||
Genel | yarıda bırakmak | abort f. | ||
Genel | yarıda bırakmak | give up f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | yarıda bırakmak | drop out f. | ||
Öbek Fiiller | yarıda bırakmak | drop out f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | yarıda bırakmak | drop by the wayside f. | ||
Deyim | yarıda bırakmak | fall by the wayside f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bir şeyi yarıda bırakmak | leave something undone f. |
Genel | bir şeyi yarıda bırakmak | dingo f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bozularak işi yarıda bırakmak | quit on someone f. |
Idioms | ||
Deyim | verilen işi yarıda bırakmak | crap out of something on someone f. |
Deyim | (bir şeyi) yarıda bırakmak | give up on (something) f. |